Hani meşhur bir deney vardı, sıcak su-kurbağa deneyi. Kurbağayı kaynar suya atarsan, yanar içinden kaçar ama kurbağa sudayken suyu ufak ufak ısıtırsak kaçamadan içinde ölür muhabbeti... Bu anekdot, genellikle insanların yavaşça gerçekleşen değişikliklere nasıl tepkisiz kaldığını göstermek için mecazi anlamda kullanılır. Ve bu anlatıldığında biz hep deriz ki, "değişiklikler ufak olsa da bizim CHP gençliği bunları yemez... Temel değerlerimizle oynandığında, Atatürk'ün Bursa nutkunda emrettiğini yapar, yanlış yapanlardan hesap sorar" derdik... Ama bugün görüyoruz ki CHP gençliği suyu ılık görünce büyük büyük kulaçlar atmakta...
Çatı adaydı, eklemetdik di, eklemetmesek mi derken, kendimi öyle bir akıl tutulmasının içinde budum ki, bunları yazmassam çatlayacaktım...
Malum 10 Ağustos'da CB seçimleri var ve en büyük korkumuz RTE'nin halk oylamasını kazanarak CB olması... Yerel seçimden hemen sonra, seçilememesine rağmen bir Mansur Yavaş başarısı da yakalanmışken, herkes kendini CHP-MHP ortak aday çıkarsın rüzgarına kaptırıverdi...
Bu iş için en iyisi aranıyor günlerdir, Baykal mı denmedi, Haşim Kılıç mı? Hatta bazı cahiller, İlber hocayı bile gündeme getirdi. İsimler büyük, algı tavan modundayken bir isim işittik ki, işitmez olaydık... Kılıçdaroğlu çıktı Ekmelettik dedi.
Ne olduysa bu andan itibaren oldu. CHP'nin adeta ikiye bölündüğünü gördük. Bir grup "bu bir çatı adaydır herhalde sadece bizi temsil eden bir aday olmayacaktı" dedi, diğer grup "tamam çatı aday da ucundan da olsa azıcık da bizi de temsil edeydi canım" dedi...
Ekmeleten grubun, bu şahsın CB adaylığını savunmak için ortaya koyduğu savların çok da içi dolu olmadığı ortada. Ya da en azından ben henüz içi dolu olanını duymadım diyeyim. Ancak Ekmeletmeyen gruptan olan benim, Ekmeletmemek için çok geçerli savlarım olduğunu söyleyebilirim. Birkaç maddede açıklamak isterim.
1- "HER KESİMDEN OY ALMAK" YALANI
CHP'nin geçtiğimiz yerel seçimlerde de hatta Kılıçdaroğlu genel başkan olduğundan bugüne geçirdiği tüm seçimlerde en çok çaba sarf ettiği konu "aman her kesimin oyuna talip olalım" konusudur. Bu düşünceye yönelik bir takım hamleler yapılmıştır da... Peki sonucu ne olmuştur? Yine hüsran... Son yerel seçimde, Ankara'da Mansur Yavaş başarılı olmuş sayılabilir ancak tüm MHP'lilerin oyunu CHP alamamıştır. Bursa'da cemaate yakın olduğu bilinen Necati Şahin duvara toslamıştır. Genel seçimlerde merkez sağ ideolojinin tetikçileri Tayan ve Kaleli ilk iki sıradan aday olmasına rağmen ancak 5 vekil çıkarabilmişizdir. Vekil sayısı artmıştır ancak sayı arttırmış olmamızın sebebi daha çok oy almamız değil, yeni kanuni düzenlemeler sonrasında şehrin milletvekili sayısının artmasıdır.
CUMHURİYET HALK PARTİSİ HİÇ BİR ZAMAN HER KESİMİN OYUNU ALMAMIŞTIR, ALAMAZ! Alamayacağınız oya talip olmanızın bir anlam ifade etmediği ortadadır...
2- "TAYYİP'İ DEVİRMEK İÇİN BİRLEŞELİM" YALANI
Bu adayı savunanların yaptığı en büyük geyiklerden biri de, birleşmeyelim de yine Tayyip mi kazansın geyiği... Son seçimleri baz alırsak, CHP ve MHP'nin oy toplamı %43,00'te kalıyor. Hala AKP'nin arkasında... Çatı adayı dediğimiz geriye kalan tüm partilerin desteklediği bir aday değil ki... BDP'nin ve HDP'nin açıkça desteklemeyeceğini görüyoruz. Hadi adam siyasal İslamcı diye Saadet'in de oyunu alsın, hala CB AKP'nin adamı...
MHP ve BDP aynı aday arkasında olmadığı sürece CB'nı CHP'nin çatı adayının kazanması imkansızdır.
3- "CHP TOPLUMSAL MUTABAKAT ARIYOR" YALANI
Bayılıyorum şu cümleye... Kendimizden vazgeçmiş olmayı "bizden adam olmaz" diyerek değil de "biz istiyoruz ki herkesin dediği olsun" gibi geçiştirme bir cümleyle açıklıyoruz. Kazanan CHP olsun diye ya ülkücüye oy vermemiz gerekiyor ya da ismi Ekmeleddin olan birine. Velhasıl, kendimizden olanın milletten takdir görmeyeceği kanaati beynimizde kemikleşmiş durumda.
Bir de yeni bir takım gençler türedi partide, Eklemettirelim derken, bu partinin genel başkanları dahil herkesi çomarın makatına sokup çıkaranlardan bahsediyorum. Kendilerini büyük devrimci görüp, bizi statükoculukla suçluyorlar ancak unuttukları bir şey var. Laik sistemle problemi olup, osmalıcılık hayaliyle yanıp tutuşan o arkadaş da CB seçimlerini KAZANAMAYACAK! Bakan Hüseyin Çelik'in de söylediği gibi: "Orijinali varken kimse sahtesine oy vermez." Aynen de öyle olacak, orijinal takunyacı kazanacak, çakma takunyacı kaybedecek... Biz ise "Genel Başkanımız koltuğundan olmasın" diye heba ettiğimiz, değerlerimizden vazgeçtiğimizle kalacağız.
Benim ki kehanet değil, malumun ilanı... Alın size kurbağa deneyi...
Ya da boş verin gitsin... SU ÇOK GÜZEL GELSENİZE!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder