14 Temmuz 2014 Pazartesi

Ceyhun Sabahattin Sorguç'a Cevaben

          Değerli arkadaşlarım, birkaç gün öncesinde bazı internet "haber" sitelerine düşen bir yazıyı hepimiz okuduk, takip ettik. CHP Gençlik Kolları Genel Başkan yardımcısı Ceyhun Sabahattin Sorguç'un kaleme aldığı bu yazı, beni ve arkadaşlarımı derinden yaraladığı gibi, ortaya konan ifadelerin yanlışlığı nedeniyle bu sözlere inanan CHP'li gençlerin yanlış yönlendirilecek olması endişesini de beraberinde getirdi...

          Öncelikle belirtmek isterim ki, benim yazdığım bu yazı, sayın MYK üyemizin yazısı gibi, rica, minnet ya da emirle haber yaptırtılan bir takım internet "haber" sitelerinde yer almayacak. Dolayısıyla bu yazının onun yazısının ulaştığı sayıda insana ulaşmasının imkanı yok, bunun bilincindeyim. Ancak ortaya konulan yanlış bilgileri düzeltmeden, buna ses çıkarmadan hayata devam etmeme de vicdanım müsaade etmez...



          Benim, sayın MYK Ceyhun Sabahattin Sorguç ile hiçbir kişisel husumetim olmadığı gibi, kurultaydan kurultaya merhabalaşmak dışında da hiçbir tanışıklığım yoktur. Ancak şahsı ile ilgili fikir üretebilmek için eylem ve söylemlerini yeterince yakından takip ettiğimi belirtmek isterim...

          Sayın MYK, kaleme aldığı yazısında, "CHP Gençlik Kolları Marmara Bölge Sorumlusu olarak; bugüne dek sadece bir defa “görevi suistimal” ettiği gerekçesiyle Merkez Yönetim Kurulu’na sunduğum 80 sayfalık rapor neticesinde bir il başkanının CHP kapısına siyah çelenk koyması sonucu görevden alınması noktasında görüş bildirmiş bulunmaktayım." İfadelerini kullanmıştır. Bu ifadede geçen görevi suistimal etme iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın MYK "bir il başkanının CHP kapısına siyah çelenk koyması" diye bahsettiği olayı, bu cümlelerle ifade ederek küçümsemesi, akıllarda bir takım soru işaretleri yaratmıştır. Söz konusu il başkanı CHP kapısına durup dururken siyah çelenk koymamıştır. Aynı il başkanı ve yönetimi, çelenk bıraktığı aynı kapıdan, bir gençlik toplantısı sırasında, emniyet teşkilatının, terörle mücadele ekipleri tarafından, cebren kovdurtulmuştur. Gençlik kolları genel başkanı ve yazıyı kaleme alan şahsın, gençlerin maruz kaldığı bu faşizan uygulamaya karşı tek kelime gençleri savunmadığı unutulmamalıdır. O siyah çelenk, bu faşizan uygulamaya karşı bir protesto amacıyla o kapıya bırakılmıştır.

          Yine aynı yazıda sayın MYK; "Örgütlerin üstüne basarak belediye başkanı olamayanların, bu seferde milletvekilliği hayalleri kurduğu şu günlerde “hain” diye nitelendirilen bizler doğruyu söylemekten korkmayacağız." ifadelerini de kullanmıştır. CHP'li gençler bilmelidir ki, bu partinin gençlerinin arasında mevki-makam beklentisiyle hareket edenler, bu başkan ve bu myk üyelerinin ta kendileridir. Belediye seçimlerinde, genel başkan İrfan İnanç hazretlerinin bir takım belediye başkanlığı pazarlıklarına giriştiğini, ülkedeki bütün partili gençler yakinen bilmektedir.


          Son olarak bir husus daha var ki söylemeden geçmemek gerek... Sayın Sorguç yazısında, CHP Gençlik Kolları'nın vitrininin yenilenmeye ihtiyacı olduğunu, aynı isimler üzerinde dönüp duran ve ahbap çavus ilişkisine dönen gençlik yapılanmasının reforme edilerek Anadolu'da binbir zorlukla mücadele veren daha heyecanlı ve istekli genç arkadaşların önünün açılması gerektiğini belirtmiş... İşte buna kesinlikle katılıyorum...

          Bir takım kirli ayak oyunlarıyla, İstanbul'da yapılmak istenen ve yapılanların ve ardından zaferi "Frankfurt'ta şampanya patlatarak kutlamak" niyetinde olan suç ortaklarının bir ahbap-çavuş ilişkisi içinde oldukları ortadadır. Gençlik Kollarımızda kesinlikle bir vitrin yenilenmesinin gerekli olduğu son dönemde yaşananlarla ortaya çıkmıştır.

          Sayın Sorguç, Köroğlu mudur, yoksa iktidar hırsıyla kör olanlardan mıdır bunun cevabını gençlik kurultayda elbet kendisine verecektir ancak emin olduğumuz tek bir şey var ki, kurultay zaferinden hemen sonra, zaferi yaşayacak olan bizler, bu galibiyeti Frankfurt'ta şampanya patlatarak kutlayamayacağız...

2 yorum:

14 Temmuz 2014 Pazartesi

Ceyhun Sabahattin Sorguç'a Cevaben

          Değerli arkadaşlarım, birkaç gün öncesinde bazı internet "haber" sitelerine düşen bir yazıyı hepimiz okuduk, takip ettik. CHP Gençlik Kolları Genel Başkan yardımcısı Ceyhun Sabahattin Sorguç'un kaleme aldığı bu yazı, beni ve arkadaşlarımı derinden yaraladığı gibi, ortaya konan ifadelerin yanlışlığı nedeniyle bu sözlere inanan CHP'li gençlerin yanlış yönlendirilecek olması endişesini de beraberinde getirdi...

          Öncelikle belirtmek isterim ki, benim yazdığım bu yazı, sayın MYK üyemizin yazısı gibi, rica, minnet ya da emirle haber yaptırtılan bir takım internet "haber" sitelerinde yer almayacak. Dolayısıyla bu yazının onun yazısının ulaştığı sayıda insana ulaşmasının imkanı yok, bunun bilincindeyim. Ancak ortaya konulan yanlış bilgileri düzeltmeden, buna ses çıkarmadan hayata devam etmeme de vicdanım müsaade etmez...



          Benim, sayın MYK Ceyhun Sabahattin Sorguç ile hiçbir kişisel husumetim olmadığı gibi, kurultaydan kurultaya merhabalaşmak dışında da hiçbir tanışıklığım yoktur. Ancak şahsı ile ilgili fikir üretebilmek için eylem ve söylemlerini yeterince yakından takip ettiğimi belirtmek isterim...

          Sayın MYK, kaleme aldığı yazısında, "CHP Gençlik Kolları Marmara Bölge Sorumlusu olarak; bugüne dek sadece bir defa “görevi suistimal” ettiği gerekçesiyle Merkez Yönetim Kurulu’na sunduğum 80 sayfalık rapor neticesinde bir il başkanının CHP kapısına siyah çelenk koyması sonucu görevden alınması noktasında görüş bildirmiş bulunmaktayım." İfadelerini kullanmıştır. Bu ifadede geçen görevi suistimal etme iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın MYK "bir il başkanının CHP kapısına siyah çelenk koyması" diye bahsettiği olayı, bu cümlelerle ifade ederek küçümsemesi, akıllarda bir takım soru işaretleri yaratmıştır. Söz konusu il başkanı CHP kapısına durup dururken siyah çelenk koymamıştır. Aynı il başkanı ve yönetimi, çelenk bıraktığı aynı kapıdan, bir gençlik toplantısı sırasında, emniyet teşkilatının, terörle mücadele ekipleri tarafından, cebren kovdurtulmuştur. Gençlik kolları genel başkanı ve yazıyı kaleme alan şahsın, gençlerin maruz kaldığı bu faşizan uygulamaya karşı tek kelime gençleri savunmadığı unutulmamalıdır. O siyah çelenk, bu faşizan uygulamaya karşı bir protesto amacıyla o kapıya bırakılmıştır.

          Yine aynı yazıda sayın MYK; "Örgütlerin üstüne basarak belediye başkanı olamayanların, bu seferde milletvekilliği hayalleri kurduğu şu günlerde “hain” diye nitelendirilen bizler doğruyu söylemekten korkmayacağız." ifadelerini de kullanmıştır. CHP'li gençler bilmelidir ki, bu partinin gençlerinin arasında mevki-makam beklentisiyle hareket edenler, bu başkan ve bu myk üyelerinin ta kendileridir. Belediye seçimlerinde, genel başkan İrfan İnanç hazretlerinin bir takım belediye başkanlığı pazarlıklarına giriştiğini, ülkedeki bütün partili gençler yakinen bilmektedir.


          Son olarak bir husus daha var ki söylemeden geçmemek gerek... Sayın Sorguç yazısında, CHP Gençlik Kolları'nın vitrininin yenilenmeye ihtiyacı olduğunu, aynı isimler üzerinde dönüp duran ve ahbap çavus ilişkisine dönen gençlik yapılanmasının reforme edilerek Anadolu'da binbir zorlukla mücadele veren daha heyecanlı ve istekli genç arkadaşların önünün açılması gerektiğini belirtmiş... İşte buna kesinlikle katılıyorum...

          Bir takım kirli ayak oyunlarıyla, İstanbul'da yapılmak istenen ve yapılanların ve ardından zaferi "Frankfurt'ta şampanya patlatarak kutlamak" niyetinde olan suç ortaklarının bir ahbap-çavuş ilişkisi içinde oldukları ortadadır. Gençlik Kollarımızda kesinlikle bir vitrin yenilenmesinin gerekli olduğu son dönemde yaşananlarla ortaya çıkmıştır.

          Sayın Sorguç, Köroğlu mudur, yoksa iktidar hırsıyla kör olanlardan mıdır bunun cevabını gençlik kurultayda elbet kendisine verecektir ancak emin olduğumuz tek bir şey var ki, kurultay zaferinden hemen sonra, zaferi yaşayacak olan bizler, bu galibiyeti Frankfurt'ta şampanya patlatarak kutlayamayacağız...

2 yorum: